Gülgiller familyasından olan erik, Prunus cinsi meyvesi yenilen bir ağaç türünün mahsulüdür. Türkiye'de Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek yaylaları ve Güneydoğu Anadolu'nun kurak kısımları hariç her yerde yetişebilir. Baharda beyaz renkli çiçek açar, erkenci dönem denilen Can eriğini olgunlaşma döneminde ise Japon eriği takip eder. Çalımsı ya da yüksek ağaçlarda yetişir. Kullanma şekillerine ve olgunluk zamanına göre farklı çeşitlere ayrılan erikler; sert çekirdekli, yenilen kısmı etli, sulu ve gevrek olan, yeşil renkte mayhoş bir meyvedir. Tüm dünyadaki erik çeşitleri 2000'in üstünde olup Türkiye'de yetiştirilen türleri 200'den fazladır. Hem meyve hem kurutularak tüketilen eriğin pazarda karşılaştığımız en çok türleri; can erik, papaz eriği, malta eriği ve mürdüm eriği çeşitleridir. Erik, yeşil olduğu gibi olgunlaşma sonrasında, sarı, kırmızı ve mor gibi çeşitli renklerde de bulunur. Türü fark etmeksizin yaz aylarının vazgeçilmezi olan erik, yüksek oranda lif içerir. İçerisinde bol miktarda A, B ve C vitaminleri barındıran eriğin, alerjen riski oldukça düşüktür. Magnezyum ve potasyum yönünden de zengin olup demir emilimini hızlandıran faydalı bir meyve türüdür. Fakat birçok gıda gibi eriği de aldıktan kısa bir süre içinde taze tüketmeliyiz. Özellikle hamile kadınların aşerme dönemlerindeki gözde meyvelerinden biridir erik.

İçerisindeki A vitamini sayesinde, göz ve cilt sağlığı açısından önemli yere sahiptir. Yoğun lif yapısı ile, eriğin sindirim sistemindeki olumlu etkisi tartışılmaz derecede büyüktür. Komposto yapılarak tüketildiğinde; bağırsakları hareketlendirir, mide gazı ve kabızlığı yüksek oranda giderir. Aynı zamanda çekirdekleri bağırsakta oluşan solucanları düşürmekte yararlıdır. Bağışıklık sisteminin oluşmasında ve korunmasında önemli bir rol oynar. Demir eksikliği tedavisinde yardımcı elemandır. Ayrıca östrojen seviyesini dengede tutan erik; adet düzensizliği yaşayan ve menopoz dönemindeki kadınlar için de tüketilmesi gereken bir meyvedir. Gevrekliği ile diş etlerini güçlendirir ve diş sağlığının korunmasında etkilidir. Ateş düşürücü etkisi olan bu şifalı meyve; kalbi güçlendirir, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarında çok yararlıdır. Erik, yedikten sonra glikoz seviyesini orta seviyeye getirerek kan şekerini dengede tutar. Bu da kilo vermek isteyenler için önemli bir etkendir. Özellikle yaşlılar için düzenli tüketildiğinde görme sorunlarını engellediği söylenmektedir. Yeşil erik tüketenlerin; astım, öksürük, soğuk algınlığı, akciğer ve meme kanserine yakalanma oranının diğer insanlara göre daha düşük olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Boğaz ve bademcik iltihapları için, yaprakları suda kaynatılıp bu su ile gargara yapılır. Vücuda güç ve enerji veren erik, çekirdekleri çıkartılıp lapa haline getirildiğinde cilt için muhteşem bir maske veya makyaj temizleyiciye dönüşür. Yüksek C vitamini sayesinde ciltteki kırışıklıkları giderir. Akne ve sivilceleri tedavi etmekte çok faydalıdır.

Yeşil erik, düşük kalorili bir meyve olmasının yanı sıra birçok vitamin ve mineral açısından da zengindir. 100 gram yeşil erik yaklaşık olarak:

Yeşil erik ayrıca antioksidanlar açısından da zengindir ve serbest radikallerle savaşarak vücudu korur.

Yeşil erik, taze olarak tüketilebileceği gibi çeşitli şekillerde de değerlendirilebilir:

Yeşil erik, sağlıklı bir atıştırmalık olarak da ideal bir seçenektir ve diyet programlarına rahatlıkla eklenebilir.